Şu an bulundukları yere cesaretli belki de riskli ama ne olursa olsun inançlı bir adımla geldiler. Kimi tecrübesini avantaj yaptı kimi hayallerini basamak kimi de bir eksikliği fark…Sonra tek bir ortak noktada birleşip önümüze çıkarak onlardan sonrakilere ilham oldular.

"Hayalleriniz başardıklarınız ile tekrar şekilleniyor.’’

Gamze Cizreli’nin bir röportajında dile getirdiği bu cümle, girişimciliğin adım adım ilerleyen bir süreç olduğunu ve elde edilen başarıların insanın ufkunu açtığına dikkat çekiyor.

Gamze Cizreli kendi girişimi BigChefs’i her şeye sıfırdan başlayarak 2007 yılında Ankara’da açtı. Bugün BigChefs 60’dan fazla şubesiyle sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada sevilen bir restoran zinciri.

‘‘Kimse girişimciliğin bir hayatta kalma mücadelesi olduğundan bahsetmiyor ancak girişimcilik tam da budur ve yaratıcı...

Son yıllarda sıkça duyduğumuz popüler kavramlardan biri olan “Girişimcilik” bir çok gencin de hayatında önem arz eden bir kavram oldu. Peki bu girişimcilik nedir ve neden önem arz eder gelin birlikte bakalım;

Girişimcilik; hem birey hem de toplum adına fayda sağlayan, yeniliklerle değer yaratan ve ekonomik fırsatlar yaratan bir süreç anlamına geliyor. Neden önem arz ettiği konusuna gelecek olursak gelişen dünyayla beraber günümüz jenerasyonu için sadece üniversiteden mezun olmak yetmiyor bu bağlamda kendimize katacağımız bir çok yetkinlik gerekmektedir. Eğer sizde kendinizi girişimci olarak görüyor veya girişimci olmak istiyorum ama nereden başlarım, ne yaparım bilmiyorum diyorsanız bu yazı tam size göre. Hali hazırda bir girişimim var ama hayata geçirmek için yetkinlikler konusunda eksiklerim var veya fikrimi duyurmak  ve harekete geçmek...

Birçoğunu haberlerde, dergilerde veya sosyal medyada görüyoruz. Yeri geliyor başarıları yeri geliyor başarısızlıkları ile karşımızdalar fakat bir şekilde iş dünyasının tanındık ve başarılı isimleri olarak hayatlarımızdalar. Peki onları farklı yapan hayat rutinleri, motivasyonları neler? 

Arianna Huffington

Arianna Stassinopoulos Huffington, Yunan-Amerikalı bir yazar, sendika köşe yazarı ve iş kadınıdır. Thrive Global'in kurucusu ve CEO'su olan The Huffington Post'un kurucu ortağıdır. Time Magazine'in dünyanın en etkili 100 kişisi listesinde ve Forbes En Güçlü Kadın listesinde yer aldı. Ancak diğer işkolik girişimcilerin aksine:

• Sabahları yoga yapmayı çok seviyor ve her güne istisnasız 30 dakika meditasyonla başlıyor. Bu süre zarfında akıllı telefonundan uzak durmasına yardımcı oluyor.
• Yeterli uyku konusunda hayli takıntılı olduğu biliniyor. Her gece 8 saat uyumayı seviyor. Daha kaliteli bir uyku adına tüm...

Aralık ayı Arya Genç Club üyeleri için hayal, hedef ve umut dolu geçti. Tüm dünya için zor bir yıl olan 2020’yi uğurlarken düzenlediğimiz etkinliklerde yeni yıla yeni hedefler ve yeni dileklerle resetlenerek başlamak için geçtiğimiz yılın muhakemesini yapıp 2021’e yepyeni bir sayfa açtık.

Haydi gelin, Aralık ayında Arya Genç Club’ta neler oldu birlikte göz atalım.

Rana Özşeker ile Kutup Yıldızını Bulmak Atölyesi 

2021’e sayılı günler kala Arya gençlerinin yeni yıl hedeflerini doğru belirlemelerine yardımcı olmak için RNA Değişim Yönetimi Kurucusu, Arya Yönetim Kurulu Üyesi Rana Özşeker ile birlikte 2 seanslık “Kutup Yıldızını Bulmak” atölyelerini gerçekleştirdik.

İlk atölyemizde istediğimiz değişimi yakalamak için kendimizi ve değerlerimizi tanımak üzerinde durduk. Hedefimize ulaşmak...

Yeni hayat düzenimizle ilgili en çok neyi sevdik? Oturduğumuz yerden işlerimizi halletmeyi? Altımızda eşofman, üzerimizde gömlek ile toplantılara girmeyi? Ya da gün içerisinde sınırsız dizi – film izlemeyi? Yaklaşık 1 senedir içerisinde bulunduğumuz pandemi süreci iş, akademik ve sosyal hayatımızı baştan aşağıya değiştirdi. Yaptığımız işlerin, emek verdiğimiz etkinliklerin, konuşmaların, sempozyumların, zirvelerin hepsini geride bıraktık. Güvendiğimiz bütün altyapılar, bu altyapılar ile ilgili oluşabilecek sorunlara karşı hazırladığımız B C D E planlarımızın hepsi bir anda bütün değerini kaybetti. Online dönem öncesinde çalıştığımız şirkette, aktif olduğumuz kulüplerde günün koşuşturmacası içerisinde oradan oraya savrulurken, karşılaştığımız sorunlara ve değişimlere esneklikle yaklaşarak her türlü duruma hazırlıklı olmayı kendimize öğrettik. Bunun adına...

Hayatımızın her alanında yapmamız gerektiğine inandığım bir adımla başlamak istiyorum. Kişisel gelişimin genel geçer tanımı ve benim için ne ifade ettiğiyle.. 

Nedir bu kişisel gelişim?

“Kişisel gelişim; kapitalist modern dünya ekonomilerinin geliştiği toplumlarda, bireylerin ekonomik, sosyal veya psikolojik sorunlarına kendi başlarına çözüm üretmelerini sağlamaya dönük ortaya çıkan kültürel hareket ve onun uzantısı ürünlerin tümünü kapsayan bir ifadedir.”

Benim kişisel gelişimden anladığım ise kısaca kendi değerlerimiz doğrultusunda belirlediğimiz hedeflere ulaşmak için yaptığımız aktiviteler. Bu aktiviteleri genelleştirmenin doğru olmadığını düşünmekle birlikte alışkanlık haline getirmemizin, bize farklı bir soluk getireceği alanlardan da bahsetmek istiyorum. 

-Alışma Süreci:

Tabiki her birimizin hedefleri net ve belirgin değil, emin olmadığımız...

Sizce bir gün kaç saat? Gerçekte astronomik bir gün 23 saat 56 dakika 4.004 saniye sürer. Fakat biz kullanım kolaylığı olması için 24 saat olarak alıyoruz. Ama biz 24 saate de sığmıyoruz! Bu yüzden daha hızlı daha verimli olmamız gerekiyor. Peki bu yeterli mi? Sürekli kendisiyle, çevresiyle, işiyle, zamanla rekabet halinde olan insanlar için: ASLA. Bu noktada devreye yapay zeka giriyor. Günümüzde insanların en önemli yardımcısı hatta hayatımızın olmazsa olmazı “YAPAY ZEKA” diğer bir deyiş ile “Artificial Intelligence (AI)”. 

Zamanı yakalayabilmek için kendimize ait olan yüksek bilişsel becerilerimizi yani; algılama, mantık yürütme, problem çözme, hafıza, karar verme gibi insana atfedilmiş becerileri makinelere öğretiyoruz. Bunları bizim gibi yapmalarını, bizim gibi düşünmelerini, bizim gibi hareket etmelerini; bizi taklit...

Bir düşünün, önceliklendirilmiş planlar mı yoksa karmaşık bir düzen mi üretkenliğinizi daha çok etkiler? İngiliz Girişimci William Penn, “Zaman en çok istediğimiz ama en kötü kullandığımız şeydir.” der. Pek de haksız sayılmaz. Neden mi? McKinsey ‘nin yaptığı bir çalışmaya göre,  sadece e-postaları okumak, yazmak veya yanıtlamak için haftada ortalama 13 saat harcıyoruz. Harvard Business Review (HBR ) dergisinde yayınlanan başka bir araştırmada ise, yılda sadece 300 bin saatimizi toplantılar için harcadığımız ortaya koyulmuş. Akıp giden zamana karşı koyamadığımız bir gerçek. Bu yüzden de  zaman yönetimi becerisi gitgide hepimiz için bir ihtiyaç haline gelmektedir. HBR dergisinde yayınlanan başka bir makaleye göre ise zaman yönetimi, bir kişinin zamanını değişen çevresel koşullara göre yapılandıran, koruyan ve ayarlayan karar...