GİRİŞİM İÇİN DÖNÜM NOKTASI: EKİP ARKADAŞI

Bazen aniden aklımıza gelen bir fikir için bazen de yıllarca ter döktüğümüz bir projemizin somut sonuçlarına ulaşmak için bulunduğumuz atılımlarımız bizi yepyeni bir dünyanın içine atıveriyor: Girişimcilik dünyasına. Girişimci olmak ve bunun hakkını vermek de öylesine kolay olmuyor. Kendimize bir yardımcı, destek, dıştan bir bakış veya bizim halledemeyeceğimiz sorunları çözebilecek kişilere ihtiyaç duyuyoruz. İşte tam da bu durumda bize ve özellikle girişimimize uygun ekip arkadaşları bulmak düşüyor. Bu yazımızda ekip arkadaşı seçmek için ufak tüyolara yer vereceğiz. Nelere dikkat etmeliyiz, iyi bir CV her şey midir, doğru bir ekibin parçaları nelerdir gibi birçok sorunun da aslında cevabını alacağınız bir yazı okuyacaksınız. Unutmayın ki doğru ekip arkadaşları sizi ‘ileriye’ taşıyacak olan kişilerdir.

 

 

 

Öncelikle, kabul etmek gerekir ki bir ekip kurmak, parçaları doğru birleştirmek zaman isteyen bir iştir. Sizin bu zamanı en verimli şekilde geçirmeniz ise hanenize kocaman bir ‘artı’ işareti eklemenizi sağlar. İlerlemeye, geliştirmeye ve gelişmeye daha çok zaman ayırabilmeniz de demektir.

 

EKİP ARKADAŞLARIMIZI SEÇERKEN NELERE DİKKAT ETMELİYİZ?

Konumuza hızlıca bir giriş yapacak olursak ilk adımımız alanında uzmanlaşmış, yeterli eğitimi almış kişiler olmalıdır. Bizim eksik olduğumuz konuyu kendimiz gibi aynı özveriyle kucaklayacağından emin olmalıyız. Seçtiğimiz kişiyi o işe dahil etmeden önce ona sorular sormak, hakimiyeti ölçmek önemlidir. Diyebilirsiniz ki zaten ben konuda uzman olmadığım için ekibime katacağım, nasıl bileyim iyi bir iş ortaya koyacağını? Cevap oldukça basit: Beden Dili. Yaptığı işten emin olan her birey, kendine güvenen tavırları ve soruları cevaplarken ki duruşu ile bize aslında o işi ne kadar bildiğini gösterir. Yazımın en alt kısmında bununla ilgili bir kitap önerisini de bırakmayı ihmal etmeyeceğim.

Kendimize elbette işimizi güçlendirmek ve geliştirmek için ekibimize bir kişi dahil etmeyeceğiz, bu sebeple herkes için aynı özellikleri de aramamamız gerekiyor. Tam da bu sebepten iş biraz renkleniyor desek yalan olmaz. Ekibimizi kurarken seçtiğimiz ekip arkadaşları sadece iş kriterine ve elde ettiği başarılara göre değerlendirmemeliyiz. Evet, elbette göz doldurucu okul geçmişi ve referansları olabilir kişinin fakat her ekip üyesi aradığımızda sadece bu kriter ile ilgilenirsek iş hayatımızın pek uzun olmayacağını da hesaba katmamız gerekebilir. O yüzden ekibimizde emin olacağımız bize iş bitiriciliğiyle öne çıkabilen tabiri caizse bizim işi kapacak birine ihtiyacımız var. Bu demek oluyor ki bize tempo arttıracak, ağzı iyi laf yapan ve kurduğu bağlantılarla seviye atlatacak biri lazım. Bu seçeceğimiz kişinin nasıl böyle olduğunu anlayabiliriz diyorsanız da size cevabım şu olacaktır, etki. Etki ne mi demek, şöyle açıklayayım; bazen karşıdaki sizi konuşmasıyla öyle büyüler öylesine kendi etki alanına girersiniz ki ne dese kabul edebilirim gibi hissedersiniz. İşte ekipte istediğimiz iş kapan arkadaşımız da böyle olmalı.

Ayrıca ekibimize her zaman motive edici olabilecek enerjik biri de gerekiyor. Çünkü çıkmaz sokaklar, dar yollar bizim iş hayatımızın bir parçası. Ekibi enerjisi, neşesi ve umuduyla canlandıracak birine her zaman ihtiyaç var. Açıkçası gerçekten önemli bir konum bu çünkü ekip enerjisini canlı tutmak demek pozitif çalışma ortamı ve daha üretken ekip arkadaşları demektir.

 

Ekibimize bu güzel insanları dahil ettik diyelim peki bir eksiğimiz daha var. Nedir o? Elbette işimizin detayları ile yakından ilgilenecek biri. Bu kişi kimi zaman bizim gıcık gördüğümüz işleri zevkle yapabilecek biri olmalı kimi zaman bir görselin detaylarıyla boğuşmayı göze almalı. Aslında burada bahsettiğimiz bir joker de olabilir. Detaylara özen gösteren biri işinizin inceliklerini üstlenebilir, diğer ekibin parçası olan herkesin işlerini gözden geçirebilir ve herkese dıştan bir bakış, inceleyici olabilir. Bu bizim girişimimizin de oldukça işine yarar.

 

Son bir ekip arkadaşı daha diyorum ve eklemek istiyorum ‘bütünü gören’ biri. Bu konuyu açmak gerekirse size şu şekilde izah edeyim; tablonun bütününü görmek ve çıkarım yapabilmek. Bu iki anahtar size gelecek adına başarıyı getirecek olan kriterlerde ilk üçte rahatça yerini alır. Bir girişim kurdunuz, ekip oluşturdunuz ama gelecekle ilgili herkesin ‘iyi olma temennisi’ var ise burada bir eksik var demektir. İnişli çıkışlı iş hayatında tablonun tümünü gören, analitik düşünebilen, bütünü görüp gelecek hakkında çıkarımda bulunabilen biri sizin ve girişiminiz için kilit rolü oynayacaktır.

 

Bu saydıklarımız sağlıklı ve geliştirici bir ekipte olması gereken özellikler. Aslında ekibi ekip yapan özellikler. Böylesine çok yönlü bir ekip kurmak, işinizi geliştirmek uzun zaman alabilir. Daima temel arama kriterleriniz olsun çünkü ne aradığınızı bilirseniz bakacağınız yeri de iyi bilirsiniz.

 

 

 

NASIL BULACAĞIZ BU EKİP ARKADAŞLARINI?

Tüm bu özellikleri elbette tek bir kişide bulamayacağımız gibi tek bir platform üzerinden bulmak da mümkün olmuyor. Çoğu zaman emek ve zaman kaybına sebep oluyor tüm bu arayış. Tam da bu sebeple size bulduğum ve tamamen girişimcilerin lehine bir kuruluş olan StartupCentrum adlı platformu önermek isterim. Böyle platformlar harici de size birkaç öneri sunmak isterim. Katılacağınız eğitim ve seminerler, parantez açmak gerekirse, Start-up İstanbul, Garaj Crowd-up, Webrazzi, BigBang Start-Up Challenge gibi etkinlikler, belki de sizin ekip arkadaşlarınızı bulacağınız belki de ortaklık kuracağınız yerler olacak. Son olarak eklemek isterim ki bu tarz etkinliklerden, öğrencilerden (kendileri toy olabilirler fakat fikirleri hiç ummadığınız kadar olgun olabilir, şans vermekten çekinmeyin), ortak olmaktan çekinmeyin ve özellikle kaçınmayın. Bir şans tanıyın!

**KİTAP ÖNERİSİ: Beden Dili, Joe Navarro.

Hira Uslıca

Arya Genç Kulüp Üyesi

Scroll to Top