Liseye başladığım ilk günden beri Erasmus Programı’na gitme hayalini kuruyordum. Üniversiteye adımımı attığım an vakit kaybetmeden Erasmus Programı’na nasıl başvuru yapabileceğimi araştırmaya başladım. Bütün o zorlu evrak süreçleri, ders denkleştirmeleri ve vize hazırlıkları derken sonunda Erasmus’tayım.
Öncelikle erasmus ile yurt dışına gidecek öğrenciler için yapılan İngilizce dil sınavına girdim ve geçerli bir puan aldım. Üniversite ortalamam ve dil sınav sonucum birleştirilerek bir puan oluşturuldu. Okulumun anlaşması olan üniversiteleri araştırdım ve içime sinen okulları sıraladım. Şansıma Almanya geldi ve ilk tercihim olan üniversiteye girdim. Bundan sonrası yorucu olan birçok evrakları toplamakla geçti. Çünkü size ne yapacağınızı detaylı bir şekilde açıklayan bir kaynak bulmak neredeyse imkansız. Okuduğum bölüm dolayısıyla ders denkleştirmek de oldukça zordu. Vize almak için Avrupa Birliği üyesi olan ülkelerden gelen öğrencilerden farklı olarak yüklü miktarda para göstermek gerekiyordu. Her şeyi bir şekilde hallettim derken şu an Erasmus sürecimin üçüncü haftasını tamamlamış bulunmaktayım.
Almanya’daki Erasmus hayatımdan biraz bahsetmek istiyorum. Gelmeden önceki tüm kaygılarımın, ikilemlerimin, korkularımın yersiz olduğunu ilk günden anladım. Tüm o yorucu sürecin buna değip değmeyeceğini, düzenimi bırakıp altı aylık da olsa başka bir ülkeye nasıl evim demeye alışacağımı gelmeden önce çok kafamda kurdum. Yapabileceğime inanıyordum ve korkmuyordum. İçten içe ve kendime de yüksek sesle itiraf edemediğim çekincelerim vardı. Hepsi yurda yerleştiğim gün son buldu. Dairemde yaşayan her öğrenci taşındığım ilk andan itibaren bana yardımcı olmaya çalıştı. Yeni bir eve adaptasyon sürecimde bana oldukça yardım ettiler. Özlem konusunu açmıyorum çünkü daha dördüncü haftama yeni başladım. Yine de özellikle yemek konusunda şimdiden ülkeme özlem doluyum. Bizim yemeklerimizin değerini burda çok iyi anlıyorum. En çok zorlandığım şeylerden biri kesinlikle bu. Yemekhane ne kadar ucuz ve güzel olsa da lezzet kısmında apayrı tatlarla karşılaşıyorum. Aileme duyduğum özlemi söylemeye bile gerek duymuyorum.
Bu macera bana yepyeni şeylerle geldi. Birçok farklı ülkeden öğrencilerle tanışmak, yepyeni kültürler öğrenmek ve saatlerce daha önce tanımadığım insanlarla sohbet etmek, karşılaştığım tüm o kültürlerin yemeklerini yeni arkadaşlarımla birlikte yapmaya çalışmak, yeni bir şehri keşfetmek derken şu an ben de bu yeni hayata ayak uydurmaya çalışıyorum. Bazen durup ne yaptığımı düşünmeye ihtiyacım oluyor çünkü bu yeni akışa alışmaya çalışıyorum. Bisiklet sürmeye ve kurallarına alışmaya çalışıyorum, çöpleri ayrıştırırken her zamankinden daha dikkatli davranıyorum, markette her ürünün üzerinde yazanı çevirmeye çalışırken saatler harcıyorum. Bu yenilikleri sevgiyle kucaklıyorum.
Erasmus’a gelen öğrenciler olarak herkesin kafasında tabi ki gezmek ve eğlenmek var. Dersler de yoğunlaşmadan herkes bol bol eğlenmek istiyor. Ülkemizdeki üniversite kültüründen farklı olarak her akşam eğlenebileceğiniz etkinlikler ve partiler düzenleniyor. Erasmus öğrencileri olarak hepsine katılmaya çalışıyoruz diyebilirim. Ekonomik olarak rahat, düşünce olarak özgür olan bir ülkede konaklarken eğlenmek hiç zor değil. Kendi muhasebenizi yaparken zorlanabilirsiniz. Güvenli ve küçük bir şehirde yaşamak da tüm etkinliklere katılmak için büyük bir avantaj. Toplu taşımaya ve eyaletteki trenlere de dönemlik öğrenci kartıyla ücretsiz olarak binebiliyoruz. Bu da biz öğrenciler için gerçekten çok iyi bir uygulama. Dönemlik öğrenci kartı olmayanlar otobüs kullanmak için otobüsün içinden bilet satın alabiliyor. Bisiklet bulmak da hiç zor değil. İkinci el bisikletleri gayet uygun fiyata alabilirsiniz. Ben ilk geldiğimde birçok ikinci el ilan arasından bisikletimi bulmuştum. Birçok işimi de bisikletle hallediyorum diyebilirim.
Tamamen Türkçe eğitim görmüş ve üniversitede de öyle eğitim gören biri olarak İngilizce ders almak çok keyifli ve tabi ki oldukça zorlayıcı. Ayrıca dersin hocasına ulaşmak çok basit. Herhangi bir sorunda çok rahat iletişim kurabiliyoruz. Kalabalık bir sınıf ve bölümden gelen biri olarak, ders hocamla iletişim kurabilmek ve ulaşabilmek gerçekten çok güzel.
Karşılaştığım zorluklar hakkında konuşmaktan kaçındığım bir dönemdeyim. Hepsini kabul etmeye çalışarak çözmek için uğraşıyorum. Bu maceramı en iyi şekilde ve hakkını vererek yaşamak için elimden geleni yapıyorum.
Hayatımın bu yeni döneminin başlangıcını yaptım ve şimdilik çok tatlı ilerliyor. Daha şimdiden günlerin hızlı ilerlediğini hissedebiliyorum. Umarım planladığım her şeyi gerçekleştirdiğim ve çok eğlendiğim bir altı ay geçiririm.
Nevra PEKGİL